Arkadaşla Konakta buluşmak üzere sözleştik.

Bana diyor ki “Köylü gibi konakta buluşacağız :)” 

Konak meydanı güzeldi, görmüş olduk, mescidi kullandık. Vapur üstünde 1453 kafede dondurmamızı götürdük.(KAVUNLU DONDURMA YOOOOOOOK, CEVİZLİ DE YOK. HEMDE HİÇ YOK)

Daha sonra Kemeraltında yürüyüşe çıktık bir kaç cami, dükkan vs gezdik.

İstanbul Eminönü, mısır çarşısı, mercan yokuşu civarının küçük bir kopyası burası.

Meşhur olduğu söylenen söğüşçüye gittik. Deneyecektim beyin, yanak, dil vs. yiyebilecek miyim diye. Fakat söğüşçü malı satmış bitirmiş. Hiç mi kalmadı ? dedik. Hiç kalmamış. Bize de mi kalmadı? dedik bize de kalmamış. Tezgah altında da mı yok demedik artık. Çaprazındaki dönercide doyurduk aç karnımızı 🙂

Daha sonra yine çok meşhur olduğu tabelasından belli olan fakat tabelacıdaki yazı tipinde Ö harfinde sıkıntı olduğunu anladığımız şambali tatlısını yemek için 12 adım falan yürüdük. 1 er tane kaymaklı şambali aldık. Tadı fena değildi fakat ben çok şerbetli tatlı sevmediğimi burada da anlamış oldum. Bu sanırım ölene kadar devamlı ara ara tekrar anlayacağım.

Kahvaltı için Alsancaktan kordon boyu yürürken Dostlar fırınına uğradık. Daha önce beraber yaptığımız kahvaltıda bu sefer yalnızdım. 2 tane sade milföy değil de 3 adet milföy yedim. Peynirli, kıymalı ve mozerallalı. Gayet güzeldi. Bu arada İzmir’de milföy hamuru ile yapılan sade poğaçaya Boyoz diyorlar. Öneririm güzel. Yanında haşlanmış yumurta da yiyormuş millet fakat bu bilgi bende yoktu. Belki öyle denerdim. Yani sırf denemek için.

 

Camilerini gezdik. Bostanlı da günü batırdık, Vapur ile karşıya geçtik, geri döndük, Gecenin güzel vaktinde Göztepede sahilde turladık, biraz oturduk. Dondurma da yedik ama tahinli cevizli dondurmayı çok övmelerine rağmen ben sevemedim. Kavunlu, vanilyalı ve ballı bademli dondurmaları harika ama. Nostalji yapıp ağızda patlayan şeker aldı arkadaşım vapurda onu patlattık dil atında 🙂

Sonuç olarak yapmak isteyip yapamadıklarım aklımda kalarak ayrıldım İzmir’den.

Çok ama çok güzel vakit geçirdim. İzmir güzel şehirmiş kıymetini bilmek lazım.

Başka bir şehri istemem artık
Gönlümün güneşi sensin İzmirim
Kordonun büyüsüne yedi düvel aşık
Gözümün bebeği, canım İzmirim
Kordonun büyüsüne yedi düvel aşık
Gözümün bebeği, canım İzmirim

İzmir’de bir gün batımı ne hoş olur salınarak
İzmir’de bir gün batımı, kordonda dolaşarak
Oynaşır körfezde mavi dalgalar
Süzülür üstünde özgür martılar, ah
Bağrında binbir güzelliği saklar
Gözümün bebeği, canım İzmirim
Bağrında binbir güzelliği saklar
Gözümün bebeği, canım İzmirim

Karşıyaka’da hep dolaşayım
Kadifekale’den hayran bakayım
Seni veren Allah’a kurban olayım
Gözümün bebeği, canım İzmirim
Seni veren Allah’a kurban olayım
Gözümün bebeği, canım İzmirim…