Çok ilginç zamanlar içerisindeyiz. İnsanların hased ve kinlerini içlerine sakla(YA)madıkları ve ne varsa döktükleri, gerçek yüzlerini ortaya koyduğu zaman dilimini yaşıyoruz. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Sevdiğim, saygı duyduğum insanların, arkadaşların, büyüklerin, akrabaların vb. gerçek yüzleri zor zamanlarda ortaya çıktı, çıkmaya da devam ediyor. Tabi bunun yanında ön yargı ile yaklaştığım çoğu insanın da aslında düşündüğüm gibi olmadığını da öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum.
Yaşanan, yaşatılan onca şey, duyduğum , gördüğüm, şahit olduğum onca olaydan sonra insanda ümit olması imkansız ötesi gibi gözükse de dinim gereği Zümre Suresi 53. Ayetinde yer alan ;
De ki: «Ey kendi aleyhlerine haddi aşmış kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
ifadeleri bizim yönümüzü belirlemektedir.
Tarihte bir çok millet, bir çok zümre soykırım noktasına da gelse ümidini kesmemiş bir şekilde hayata tutunmuş ve yollarına devam etmiştir. En bilinen örnekleri 2. dünya savaşında 2 atom bombası atılan Japonya, 2 dünya savaşından da mağlup çıkan Almanya olarak verilebilir.
Karanlık tarafta olmamız güneşin doğmayacağı anlamına gelmez. Elbet güneş er yada geç doğacaktır! Aktif sabır ile sıkıntıların geçmesini beklemek isyan etmemek ve ümidi kesmemek gerekir.
Muhakkak ki biz sizi korkuyla, açlıkla ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. O sabredenleri müjdele! Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman: “Biz Allah’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” derler. (Bakara 155-156)
İmtihan oluyoruz bariz bir şekilde millet olarak, olmaya da devam edeceğiz.
Aslında sıkıntıda olmayan ve dara düşmeyen insanların imtihanı şu an sıkıntıda olan insanların imtihanından çok daha zor. Tabi güce göre saf belirleyen insanların vicdanlarında sıkıntı olduğu için yaşadıkları bu durumun farkına hemen varamayacaklar.